Bazen seversin… Öyle derinden, öyle saf ki kelimelere sığmaz. Adını anmaya bile cesaret edemezsin, çünkü o adın dudaklarından dökülmesi bile yasak gibidir. Kalbin onunla çarpar, ama ellerin ona dokunamaz.
Bir sokakta yürürken tesadüfen karşılaşmayı umut edersin, ama yollarınız hep başka yönlere sapar. Bir kelimesini duymak için beklediğin anlar, bir gülümsemesiyle nefes almayı unuttuğun zamanlar… Her şeyin farkındasın; o seni görmezken bile senin ona nasıl baktığını biliyorsun.
İmkansız aşk, kavuşamamanın burukluğunda saklıdır. Her gün biraz daha sever, ama biraz daha uzaklaşırsın. İçinde büyüyen hisleri kimse bilmez, bilse de anlamaz. Onun mutluluğunu kendi mutluluğun gibi kabullenmek zorunda kalırsın, çünkü bazen sevmek, sahip olmaktan çok daha büyük bir fedakârlıktır.
Ve bir gün… Onu sonsuza kadar sevdiğin yerde bırakıp yürümek zorunda kalırsın. Ama bilirsin ki, her attığın adımda, kalbinin en kuytu köşesinde o hep var olacaktır. Çünkü bazı aşklar, yaşanmamak için yazılmıştır.